Bir dönem Levantenlerin yoğunlukla yaşadığı bir bölgedir Karşıyaka. (Levanten, liman şehirlerinde ticaretle uğraşan Hristiyanlara verilen bir isim). Karşıyaka köşklerinin hepsinin ayrı hikayesi var, hatta bazılarının Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile doğrudan veya dolaylı olarak hikayeleri bile var. Bunlara aşağıda değineceğiz.

Kentsel dönüşüme kurban edilmeyen hala ayakta olan eski Karşıyaka evleri sahil içi ve boyunca görülebilir. En bilinen Karşıyaka köşklerini sıralıyoruz.
1 – Latife Hanım Köşkü

Atatürk’ün annesi Zübeyde Hanım ölümünden önce bir dönem burada kalmış ve 14 Ocak 1923’te bu köşkte vefat etmiştir. 2008 yılında Karşıyaka Belediyesi tarafından restore ettirilip müze ve kafeterya olarak hizmet vermektedir. Buranın hemen arkasında yer alan Pembe Köşk de bilinen eski Karşıyaka Evleri’ndendir.
2 – 1893 Karşıyaka Evi

Evinin önündeki tabelada da görüleceği üzere bina 1893 yılında inşaa edilmiş ve ismi oradan geliyor. Günümüzde ayakta olan bina sergi salonu olarak kullanılıyor.
Konumu: Tibet Kızılcan Sokak
3 – Çocuk Esirgeme Kurumu Binası
Omiros ailesi tarafından yaptırılan bina yaklaşık 100 yıldır çocuk esirgeme kurumu tarafından kullanılmaktadır. Binanın bulunduğu bahçe oldukça yeşillikli olup , uzun zamandan bu yana farklı türde ağaca ev sahipliği yapıyor.
Konumu: Alaybey İzban Girişi
4- Karşıyaka Öğretmen Evi

1892 yılında inşaa edilen bina Petrocchino Kulüp olarak hizmet vermiş. 50’li yıllara kadar Halkevi olarak hizmet verdikten sonra 1990’ların başlarından bu yana Karşıyaka Öğretmen Evi olarak kullanılıyor. 2018 yılında tadilat geçirdi ve şu an aktif.
Konumu: Karşıyaka İskelesi’nin hemen karşısı, sahil caddesi üzerinde
5 – Löhner Köşkü

Löhner adında bir Alman tarafından yapılan bu köşk günümüzde anaokulu olarak kullanılıyor. İnce uzun, sempatik bir görüntüsü var. Çift katlı yapıda Fransız mimarisi esintileri mevcut. Yapı Epikmen Köşkü olarak da biliniyor.
Konumu: Çarşı girişinden 200 metre ileride Osman Bey Parkı’nın bitişiğinde , sahil caddesi üzerinde.
6- Penetti Köşkü

1930 yılında Armando Pennetti tarafından köşk olarak yaptırılmış. Karşıyaka’nın en güzel yapılarından biri. Kırmızı ateş tuğlaları Pennetti tarafından Marsilya’dan getirilmiş. Venedik’teki bir sarayın küçük ölçekli haliyle inşaa ettirilmiş. 1990’lardan bu yana Beyaz Balon Anaokulu tarafından kullanılıyor.
Konumu: Karşıyaka Çarşı’nın 500 metre ilerisinde , sahil caddesi üzerinde.
7 – Van Der Zee Köşkü

Karşıyaka’nın en güzel Levanten evlerinden biridir. 20. Yüzyılın başlarında Hollandalı Heinrich Van Der Zee tarafından yaptırılmış. 1940’larda Hollanda Başkonsolosluğu olarak da hizmet verdikten sonra günümüze kadar ara ara restoran olarak da hizmet vermekte. Binanın ön verandası ve çatısı oldukça ilginç.
Konumu: Karşıyaka Çarşı’nın 800 metre ilerisinde, sahil caddesi üzerinde
8 – Bülent Zeren Evi
Aksoy Caddesi’nin sahil çıkışında görülebilir.

9 – Aliotti Köşkü (Durmuş Yaşar Köşkü)

1914 Yılında Aliotti Ailesi tarafından yaptırılmış. Kilise sokağındaki St.Helen Kilisesi’nin arazisi de zamanında Aliotti Ailesi’ne aittir.
1938 yılında Durmuş Yaşar tarafından satın alındıktan sonra uzun süre konut olarak kullanılmış. Günümüzde DYO’nun ve Karşıyaka’nın onursal ismi ile Durmuş Yaşar Köşkü ve Eğitim Merkezi olarak kullanılıyor. 2019 yılında tadilattan geçti. Oldukça bakımlı durumda olan binanın bir de ufak kule yapısı mevcut.
Konumu: Karşıyaka Nikah Sarayı’nın hemen karşısı Çamlık Sokak girişinde, sahil üzerinde.
10 – İplikçizade Köşkü

En sona şu an olmayan ancak hikayesi evrensel bir ders niteliğinde olan bir evi bıraktık. İplikçizade Köşkü günümüzdeki Nikah Sarayı’nın hemen karşısında , Aliotti Köşkü’nün 2 solunda yer alıyordu.
Hikayesi:
Yunan işgali sırasında Yunan Kralı I.Konstantin burada konaklamış ve sözde buraya ayağına serilen Türk Bayrağı’nı ezerek girdiği söylenir.
9 Eylül sonrası Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e de bu köşk ayarlanır ve aynı şekilde ayağına Yunan Bayrağı serilerek , ezerek geçmesi istenir. Bunun üzerine Mustafa Kemal bayrağı yerden kaldırtır ve şöyle der,
“O geçmişte bir hata yapmış, bir ulusun egemenlik timsalı olan bayrak asla çiğnenmez.”
Bu yapı maalesef şu an yok ve yerinde Çağlayan Apartmanı yer alıyor.