İzmir’in Osmanlı Döneminde şehrin ağırlığı Kemeraltı tarafındaymış. Cumhuriyet sonrası ise şehir merkezi Alsancak bölgesine kaymış. Birçok kilisesi olan Alsancak bölgesinde Müslümanların ibadet edeceği bir cami yokmuş. 1940’ların sonunda bu şekilde başlar Alsancak cami denince akla gelen Hocazade Camii.
Hocazade Cami Nerede?
Alsancak Devlet Hastanesi’nin yanında yer alan Hocazade Cami, Şair Eşref Caddesi üstündedir. Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nin başlangıcı olan Talatpaşa Bulvarı’ndan buraya yürümek sadece 1-2 dakika. Cami’ye yakın bir otopark yok. Araçların durması için de özel bir bölüm bulunmuyor. Araçla gelenler arabasını Atatürk Spor Salonu etrafına bırakabilir.
Caminin önünde otobüs durakları mevcut, tramvay durağı da burada bulunuyor.
Hocazade Cami Hikayesi ve Mimarı
Alsancak Hocazade Cami’sinin mimarı Faruk Nişli, projeyi Edirne’deki Mihrimah Sultan Cami’den esinlenerek hazırlar ve temel kazıları 1948’de başlar. O dönem Alsancak’ta Cami eksikliği üzerine bu girişimi başlatan ise Hocazade Ragıp Üzümcü’dür. Caminin ismi de oradan geliyor.
Alsancak Hocazade cami 1950’de açılır ve o günden beri aktif olarak ibadete açıktır. İçindeki süslemeler, vitraylar, hat yazılarında birçok ustanın emeği olup Rum, Ermeni ve Türklerin ortak çalışmasıyla tamamlanan yapı olarak oldukça sağlam bir tek minareli camidir.
Alsancak Cami’nin İzmir açısından önemi hala önemli kişilerin cenazelerinin buradan kaldırılmasıdır. Cuma namazları sırasında vatandaş ve esnaf bir araya geldiğinde cemaat tüm bahçeyi de dolduruyor.
